Nedir bu metaverse? Yoksa başımıza iş alıp kendi sonumuzu mu getiriyoruz? Teknolojinin artık günümüzde vazgeçilmez bir yeri olduğunu fakat bunun yanı sıra birtakım korkuları da getirdiği yaşantımızda sanal evrende yaşam mümkün mü?
Arthur C. Clarke’ın dediği gibi “Yeterince gelişmiş herhangi bir teknoloji, sihirden farksızdır.” Gözlerinizi kapayın ve hayal edin istediğiniz zaman ve istediğiniz oramda olmak sizce de sihir gibi olmaz mıydı?
İnternetin geliştiği ve yaygınlaştığı şu zamanda aslında her şey mümkün. İnternet ilk keşfedildiği zamanlarda bilgi toplama, bilgiye ulaşmak için tek bir pencereden geliştirilmiş ve tasarlanmıştı. Zamanla bu keşif büyüdü ve sosyal medyada arkadaşlarınızla takipleşip, konuşurken aynı ekranda oyunlar oynanmaya başlandı. Bununla da kalmayıp sanal gerçeklik ile yani VR (Virtual Reality) teknolojisiyle oyunlara sizce de yeni boyut gelmedi mi? Hatta bu virtual reality daha da geliştirilip oyundayken koku ve his çalışmalarına başlanmadı mı? Gelin bu konuyu biraz daha açıp teknolojinin hayatımızda ne kadar büyük bir yeri olduğunu anlayalım…
Her ne kadar teknolojinin bizlere sundukları şaka gibi gelse de; gizliden gizliye hayranlık duymuyor değiliz. Kripto paralarla 2020 yılından beri NFT ile artık dijital varlıklar satın alıp, satmaya başladık. Mesela; NFT piyasasında ünlü komedyen Cem Yılmaz, çizimlerinden oluşan eserlerini satışa çıkarmıştı. Sıkı durun şimdiyse sizlere NFT kripto sanat kavramının en çok konuşulan olayını söyleyeceğim.
1766 yılında kurulan ve her yıl 80 farklı kategoride 350 açık artırma düzenleyen Christie’s, dijital sanatçı Beeple’ın NFT eserini 69 milyon dolara satın aldı.
Anlaşılacağı üzere; çoktan bu sanal ortama, yeni sürümüne gözlerimizi açmadık mı? Google maps ile ücretsiz bir şekilde dünyanın birçok sokaklarında gezmiyor muyuz?
Metaverse adından da anlaşılacağı üzere; “Meta-Öte” “Verse-Gezegen” şeklinde adını almaktadır. Bu kelime ilk kez 1992 yılında Neal Stephenson’ın “Snow Crash” isimli eserinde geçmiştir. Yazar burada öte dünyadan bir adresten söz eder.
Metaverse; arttırılmış gerçeklik olarak bilinen ve bu gerçekliğe internetinde girdiği fiziksel gerçekliktir. Yani insanların online olacak şekilde bir araya gelip çalışabileceği, alışveriş yapabileceği kısacası çeşitli faaliyetler düzenleyebileceği sanal evren. Bu olay aslında şaşılacak bir şey değil çünkü oyunlarda da günümüzde online olarak bağlanıp hep beraber oynamıyor muyuz? Fakat biz bu durumu şu anlık Fortnite, Second life, Minecraft gibi oyunlar eşliğinde yapabiliyoruz. İşte Metaverse kavramı burada devreye giriyor! Artık oyunları bir kenara bırakıp oyunun kendisi biz olacağız. Yani dijital ortamdaki oyun karakterlerinin bulunduğu evrenle iç içe olacağız. Düşünsenize Fortnite’ta Travis Scott konserine bir bilet aldığımızı. Sizce de çok heyecanlı ve güzel olmaz mıydı? Veya dilediğiniz ortamda özgürce dolaşıp; kendi tasarladığınız ve hayal ettiğiniz villanızın havuzunda yüzüp, güneşlenmek hiç fena fikir değil.
Bunlarla yetinmeyip metaversede toplantılar düzenleyip, işinizi yapabileceksiniz. Biliyorsunuz ki pandeminin bize getirdiği online dersler var. Bunun yanı sıra online çalışma ortamı ve toplantılar gelişti. Ne dersiniz yavaş yavaş metaverse evrimleşmiyor muyuz? Bekli de öte gezegene giden yola doğru çıkmışızdır?
Bu konu hakkında teknoloji devlerinden biri olan Mark Zuckerberg ilerde yaşam alanı kuracağımız bu gezegene yani metaverse canı gönülden inandığı için büyük yatırımlar yapmaya başladı bile!
İlerleyen yıllarda böyle bir gezegene sahip olabilir miyiz? Tabii ki de tartışılır. Fakat gelişen dünya ve teknolojide unutmayın her şey mümkün.
